’MinorityReport0’ adı altında yapılan çalışmalar, her şeyi amaçsız zannedenlerin bilinçlenmesi için birer örnektir.

9 Haziran 2016 Perşembe

Arın ve Kendini Keşfet.

Art niyetli düzenin dönüştürdüğü kişiden arınmak.

Kendini diğer varlıklardan ayıran şeyi, asıl "ben"i tanımak.

Enemy.
Adam Bell ve Anthony Claire.

Anthony.



Apartmanındaki bir daireye,


ona özel olarak verilen anahtarla giriyor.


Arasında bulunduğu toplulukla birlikte çıplak bir kadını izliyor.


Kadınlar geliyorlar ve üzerlerindeki örtüyü çıkarıyorlar. Aralarından biri altın bir tepsi getiriyor. Altın tepsiden örümcek çıkıyor.


Seks kölesi olduğuna işaret eden, yüksek topuklu rugan ayakkabısıyla tarantulayı ezmeye yelteniyor.


Kadının hemen üzerinde büyük kristal bir avize var. Kadın, Anthony'nin hayatında önemli bir karakter.

Bu sahnenin öncesinde, Anthony'nin hamile karısı yatakta kıyafetsiz bir şekilde gösteriliyor.

Adam.



Kız arkadaşıyla yalnız bir yaşam süren Adam, profesörlük yaptığı okuldaki derslerde sürekli insanları yöneten bir düzenden bahsediyor;


"Kontrol. Her şey kontrolde bitiyor. Her diktatörlükle bir takıntı vardır. Bu takıntı da kontroldür. Eski Roma'da insanlara ekmek ve sirk verdiler. Halkı eğlenceyle meşgul ettiler. Ama diğer diktatörlükler fikirleri ve ilmi kontrol altında tutmak için farklı stratejiler uyguladılar. Peki bunu nasıl başarıyorlar? Eğitimden kısarak, kültürü kısıtlayarak, bilgi edinmeyi yasaklayarak. Bireylerin her söylemini yasaklayarak. Şunu unutmamak çok önemli. Bu olay tarih boyunca kendini tekrar eden bir düzen biçimi."

Anthony, sıradışı hayatının getirilerini yaşarken, Adam ise gerçek dünyadaki düzenin farkında bir yaşam sürüyor.


Adam, okuldaki öğretmen arkadaşının tavsiyesiyle "İstenirse bir yol bulunur" adlı filmi izliyor. Kendine tıpatıp benzeyen figüranı görüyor.


İnternetten araştırıyor ve (Anthony'nin sahne ismi) Daniel Saint Claire'ı buluyor. Diğer "Sonra görüşelim" ve "Biletsiz yolcu" filmlerini de izliyor. Bağlı olduğu ajansı buluyor ve oraya gidiyor. Telefon numarasından onu arıyor ama Anthony'nin karısı çıkıyor telefona.


Adam, otelde


Anthony ile buluşuyor. Birbirlerine tıpatıp benzediklerini görüyorlar hatta yara izinin bile aynı olduğunu öğreniyor.


Adam'ın annesiyle konuşmasından sonra Anthony'nin aslında Adam'ın yaşadıklarından ötürü bölünen kişiliği olduğu açıkca anlaşılıyor.


Adam'ın sürekli gördüğü gökdelenlerin arasında gezinen devasa örümcek Adam'ın aklındaki düşmanı temsil ediyor. Düşman çünkü aklı uyuşturulmuş Anthony, Adam'ın gerçekte olduğu kişiyi unutuyor ve sadece zevklerini yaşayan birine dönüşüyor.


Anthony, Adam ile bir anlaşma yapıyor. Adam'ın sevgilisiyle bir gece geçirip sonsuza dek hayatında çıkacağını söylüyor.
Adam'ın kız arkadaşı Anthony'nin yüzüğünü görünce evli olduğunu bilmediği için onu eve bırakmasını söylüyor ve yolda kaza yapıyorlar.


Adam da geceyi Anthony'nin karısıyla geçiriyor. Zarfın içinde ona özel gönderilen bir anahtar ve adres buluyor.



Filmin başında gösterilen ortama gideceği için karısı Helen'e akşam işi olduğunu söylüyor. Sorusuna karşılık cevap gelmediği için Helen'in yanına yatak odasına gidiyor. Helen'in devasa bir örümceğe dönüştüğünü görüyor.


Helen örümceğe dönüştü çünkü Helen de Anthony'nin katıldığı o topluluktan biri. Gizli ayin yapan topluluğun Helen'e sundurduğu altın tepsi ile Adam'ın aklının bölünmesine ve Anthony ile Helen karakterinin ortaya çıkmasına sebep oldular.


O dairede yaşananlar sırasında aklının uyuşturulmasıyla farklı bir bilince sahip oluyor. Yani Adam'a gönderilen o anahtarla ayine açılan kapı, Adam'ın aklındaki kapının açılıp onların ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bu döngüde geçiyor hayatı.

Asıl "ben".

Kafamızdaki sesleri ayırt edip, hareketlerimize kendimiz karar vermemiz için gerçekteki kendimizi tanımamız gerekiyor. Hayatta bazen yönümüzü kaybedebiliriz. Gerçek halimizi tetikleyen güçlü olan şeyi bulmamız lazım.

İnanç, aşk ve sevgi, yaşarken gerçek halimizi ortaya çıkararak bizi güçlü kılacak mefhumlardır. Kimimiz için Allah, kimimiz için ailemiz ya da çocukluğumuz. Güçlü kılarak kendimizi, hangi ortamda ve halde olursak olalım geri plana düşmeyiz ve kendi kararımızı kendimiz alırız.


Inception.


Inception filminde, Cobb ve Mal rüyalarındaki dünyaya şekil verebiliyorlar. Kendi oluşturdukları dünyadan gerçek dünyaya dönmek istediler ve döndüler.


Fakat Mal kendi dünyaları ile gerçek dünya arasındaki gerçek kendini ayırt edemez hale geldi. Sebebi ise gerçek kendini hatırlatan totemi, aklındaki en eski hatırasına gizleyip onu unutmasıydı.

Tekrar kendini hatırlamasını sağlayan mefhuma yani Mal için totemine ihtiyacı vardı. Onu sakladığı yerden çıkarması gerekiyordu.

Sihirbazlık.

Bizi dönüştüren art niyetli düzenin efendisi iblisin öğretisi;
Illüzyon ve gerçek büyü arasındaki fark.

The Wizard of Oz.


Toplum tarafından korkutucu bir üne sahip.


Getirildiği konum dışında insanlardan bir üstünlüğü yok aslında.


Liderliğini üstleneceği topluluk için yetiştirilmiş. Toplumu şekillendirme görevi için seçilmiş.

Oz the Great and Powerful.


Muhteşem olmak istiyor ama


muhteşem olmanın sınavlarından geçip geçemeyeceğini ve onu neye dönüştüreceğini tam olarak bilmiyor.



İsminin verildiği Oz diyarında kim olduğunu ve ona verilen görevi öğreniyor.


Aklı kralın kontrolüyle şekilleniyor.


Karnavaldan ayrılmadan önceki yardımcısı


karşısına ona minnettar olan bir maymun olarak çıkıyor.


Krala ait servet, yapması istenilen görev için önüne seriliyor.


Halkı şekillendirmeyi


ve yönetmeyi illüzyon ile sağlıyor.

Prestij.


"Dikkatli bakıyor musunuz?" sorusuyla illüzyonun ardını görebiliyor musunuz kastediliyor aslında.

Illüzyonist Robert Angier ve Alfred Borden ile gerçek büyüyü yani doğanın gücünü keşfeden Nikola Tesla.


Robert Angier, Tesla'dan aldığı makineyle seyirciyi şekillendirecek bir illüzyon sergiliyor.


Seyircinin üzerinde kalıcı tesir bırakan bu illüzyonu her sergilediğinde kendini öldürüp kendinden uzaklaşıp başka bir karaktere dönüşüyor.


Her gösteride karısının ölümünü kendine yaşatıyor.


Alfred Borden, ikiz kardeşiyle tek kişilik bir hayat sürdüler.


Aynı acıları yaşadılar.


Alfred ve Fallon olarak. Biri karısına ve diğeri sevgilisine yarım bir mutluluk yaşattı. Ve sonucunda onları kaybettiler.


Nikola Tesla, bilimi insanı tutsak hale getirecek şekilde sunmayıp


insanlığı ilerletecek buluşlara sahip olduğundan Thomas Edison tarafından


art niyetli düzenin tesiriyle engellenmiştir.
Art niyetli düzen Tesla yerine Edison'u seçti.

Robert Angier, Alfred Borden ve Nikola Tesla, hepsi insanlığa şekil vermelerinin karşılığında bedel ödediler.

Üstün hal.

Kendini bilmek. Bu durumu, kelimelerle cümle kurup anlatmak maharetse de "kendini bulmak adına aramak" için bu zorlu yolu tutarız. Ararız kendimizi, herkese ve her şeye bakarak. Bu düzenin bizi dönüştürdüğü kişiden kurtarıp kendimizi, irademizle bilinçli bir şekilde yaşamak için ve zirvemize ulaşmak için.

Sonsuz düşünme kabiliyetine sahip olmamıza rağmen hep küçük meselelerle ve oyunlarla ilerlememizi engellemek için oyalanıyoruz art niyetli düzen tarafından.

Biz yokken de varken de dünya hak ve batılı barındırır. O halde biz şahitleriz. Peki dünya bizimle ne halde? Kendi özümüzü keşfedip yaşamazsak zaten yaşamış olmayız. Başka bir aslın kopyası oluruz. Allah'ın cevherindeki bizi keşfedip dışa vurmalıyız ve hak düzeni yaşatmalıyız.

Yaşatmaz isek, kendini Allah'tan ayrı sanan iblisin liderliğindeki dünyanın tutsaklığının bir parçası oluruz. Belki aklımızın ucundan geçmezken ona hizmet ederiz. Ve geçici zevklerin yorgunu oluruz.

Allah'tan, haktan, gerçekten ayrılmak istemiyorsak bedenimiz kadar ruhumuzun ve aklımızın sahibi bizzat biz olmalıyız. İnşa edebilmek için bedenimize, asıl "ben" olabilmemiz içinse ruhumuza ve aklımıza ihtiyacımız vardır. İkisini de hakkıyla bir bütün olarak yaşayabilirsek üstün bir hal yaşarız.

Hepimiz kabiliyetimiz kadar değerlendirilmeliyiz ve imkanımız yettiğinden sorumlu tutulmalıyız. Hiç kimsenin hem de hiç kimsenin hoşuna gitmeyecek diye özümüzü inkar etmemeli ve yolumuzda emin adımlarla yürümeliyiz.

Sonsuz bir yoldayız. Farkına vardığımız ve kendi hakkımızda söz sahibi olduğumuz ve Allah'ı tanıdığımız kadar ilerdeyiz.